Meditasyonun Önündeki 5 Engel

Meditasyon yapmanın çeşitli faydalarının olduğunu bilmemize rağmen kalıcı ve düzenli bir pratik edinmekte zorlanabiliriz. Bu yazıda meditasyon yapmanın önündeki 5 temel engelin ne olduğunu ve onları nasıl aşabileceğini göreceksin.
saulo-mohana-wNz7_5EvUWU-unsplash

Meditasyon yapamıyorum.

Bana göre değil.

İşe yaramıyor.

Meditasyon yapacak vaktim yok.

Odaklanamıyorum.

Bu problemler sana tanıdık geldi mi?

Meditasyonun beyni nasıl etkilediğine dair bilimsel araştırmaların revaçta olduğu bir dönemdeyiz. Batı dünyasında sürekli meditasyonun önemi konuşuluyor ve meditasyon yapmak popülerleşiyor. Konu hakkında yapılan araştırmaların çoğu aynı sonuca varıyor: Meditasyon insan beyninde hafızadan, odaklanmadan ve öğrenme yetisinden sorumlu bölgeleri değiştiriyor. Aynı şekilde endişe ve depresyon gibi durumları hafifletip duygularımıza, özellikle de olumsuz duygularımıza nasıl tepki vereceğimizi seçme fırsatını veriyor. Böylece onlardan daha az etkilenmemizi sağlayarak daha iyi regüle etmemizi mümkün kılmış oluyor. Tüm bunlar da ruh sağlığımıza genel olarak iyi geliyor. 

toplu taşıma aracında odaklanmış halde insanlar

Meditasyonun faydalarının tekrar tekrar konuşulmasına karşın pek çok kişi çeşitli sebeplerden meditasyon yapmaktan kaçıyor. Ama bir yandan da pek çok arkadaşım hayatlarının ani iniş ve çıkışlarından fiziksel ve duygusal olarak yorulduğunu sıkça dile getiriyor. İç huzur bulmakta güçlük çeken bu arkadaşlarıma meditasyon yapmalarını önerdiğimdeyse genelde bu yazının başında sunduğum bahaneler dudaklarından dökülüyor. 

Sıklıkla ve uzun süredir meditasyon yapan biri olarak biliyorum ki, düzenli meditasyon yapmak kolay bir şey değil, gösterdiğimiz çaba boşa çıkabilir ve hatta daha bu yola baş koymadan pes etmemize sebep olabilecek engellerle karşılaşabilirsin . Eğer daha önce hiç meditasyon yapmadıysan ama denemeyi düşünüyorsan şu beş engeli aklında tutmak isteyebilirsin:

1.Vakit Bulmak

“Eğer günde bir saat meditasyon yapacak vaktin yoksa o zaman iki saat yapman gerek.” – Zen Atasözü

İki saat boyunca meditasyon yapmak senin için gerçekçi bir opsiyon olmayabilir ama 10 dakika öyle değil…

Kendine meditasyon yapacak vaktinin olmadığını söylemek aklının seni bu işe başlamaktan alıkoymak için kullandığı akıllıca gerekçelerden biri. Gerçek şu ki hepimizin hayatı çok yoğun, özellikle de kalabalık bir şehirde yaşıyor ve çalışıyorsak. Çoğumuzun ödeyeceği faturalar, her sabah kalkıp gideceği bir iş, katılacağı toplantılar, yapacağı alışverişler ve bakacağı bir ailesi var. 

Böyle karman çorman bir programımız varken kendimize meditasyon yapacak vakti ayırmak bize sorumsuzca veya gerçekçi değilmiş gibi gelebilir. En azından aklımız bize böyle diyor olabilir. Ancak buna karşın günde on dakika boyunca sessizce meditasyon yapmak enerjimizi yeniden toplamamızı, duygularımızı ve aklımızı dinlendirmemizi, endişelerimizin, şüphelerimizin, korkularımızın, dur durak bilmeden devam eden iç sesimizin ve hatta başka insanların dedikleri şeylerin devamlı aklımıza üşümelerine engel olmamızı sağlayabilir. Bu 10 dakika süresince hiçbir sorumluluk üstlenmemenin huzurlu sessizliğinin keyfini çıkarabiliriz. Ne de olsa süre dolduktan sonra bir mola aldık diye dünya başımıza yıkılmayacak…

Meditopia'yı ücretsiz indir
Meditopia’yı ücretsiz indir

Eğer kendine ayıracak 10 dakikalık bir aralık bulamıyorsan o zaman o vakti kendin yaratman gerekebilir. Kendi programını en iyi sen bileceğinden, boş bir an mutlaka bulabilirsin. Eğer sabahları erken kalkmayı seviyorsan normalden biraz daha erken uyanıp odanın rahat bir köşesine geçebilirsin. Ofisinde işlerin durulduğu bir noktada, mesela öğle aranda veya akşam eve gelir gelmez, meditasyon yapabilirsin. Eğer bakman gereken bir ailen varsa kendine bu vakti çocukların okuldayken ayırabilir ya da onları seninle meditasyon yapmaya davet edebilirsin! Eğer gerçekten çok yoğunsan, meditasyona hayatında yer açmak için, akşam haberleri izlemek veya izlemeye alışık olduğun bir dizi gibi birtakım alışkanlıklarını es geçebilir veya erteleyebilirsin. 

Uzun lafın kısası, her gün kendine düzenli bir saat seçebilir ve hep o saatte sessizce oturup bir meditasyon uygulamasının yardımıyla meditasyon yapabilirsin. Bu noktada, herhangi bir şeye odaklanıp odaklanamamanın bir önemi yok. Bırak aklın istediği gibi dolansın. Atman gereken en önemli adım kendine ihtiyacın olan vakti vermen ve bu aktiviteyi bir alışkanlığa çevirmen. Geri kalanı çorap söküğü gibi gelecektir. 

2.  Meditasyonun zaman kaybı olduğunu düşünmek

Aklımızın bize oynadığı bir diğer oyun bizi, vaktimizi boşa harcadığımıza ikna etmeye çalışmaktır. Yaptığımız pek çok şey bir zaman kaybı olsa da aklımızı ferahlatmak için yaptığımız bu aktivite için aynı şeyi diyemeyiz. Zira meditasyon yapmak hafızanı ve plan yapıp problem çözme yetini güçlendireceğinden bunun tam tersidir.

Pek çok kişinin meditasyonu bir zaman kaybı olarak görmesinin sebebi 10 dakika boyunca yerlerinde kımıldamadan duramamaları. Meditasyona ilk başladığında yüzleşeceğin en büyük zorluk tam olarak da bu. Bu hepimizin, meditasyon yolculuğumuzun hangi noktasında olursak olalım yüzleştiği bir zorluk. Sana kaç defa meditasyon yapmaya oturduğumu ve aradan 2 dakikanın geçmesine karşın maymun aklımı eğlendirmekten başka bir şey yapmadığımı fark ettiğimi anlatamam: “Bunu yapmam gerek. Şu yapmam gereken şeyi yapmadım. Öğle yemeğinde ne yesem? Eyvah, elektrik faturasını henüz ödemedim. Meditasyon seansım ne zaman bitecek?” Böyle durumların yaşanması gayet normal, özellikle de sessizce oturmaya hiç alışkın değilsen. 

Meditasyona ilk başladığında iç sesin epey şiddetli olabilir. Pek çok kişi bu yüzden daha yolun başında pes ediyor ve meditasyonun bir zaman kaybı olduğuna karar veriyor. Eğer bu aşamadaysan sakın pes etme. Unutma ki bu, aklının yapmak istediği bir şeyi yapamayan bir çocuk gibi tepki vererek gösterdiği dirençten başka bir şey değil. Aklın en iyi yaptığı şey durmadan düşünüp konuşmak olduğundan bu aktiviteden kaçmak istemesi anlaşılabilir. Ancak bu deneyimi keşfetmeye devam ettiğin takdirde iç diyaloğun yatışmaya başlayacak ve sonunda içindeki huzur derinleşecek. Bu sırf meditasyon yaptığın anlar için geçerli değil, hayatının her alanına yansıyacak. Bu sebeple bu aşamada kendin için yapabileceğin en iyi şey sabırlı olup kendine nazik davranmak, meditasyon yapmakta diretmek ve işe ufak ufak koyulmak. Sonuçta 5-10 dakika boyunca hiç bölünmeden huzur içinde oturmak sana 20 dakika boyunca meditasyon yapmaya “çalışmaktan” daha iyi gelecektir. 

yoğun olduğunu düşünen gündelik hayatın içinden bir insan

Nasıl spor salonuna ilk gitmeye başladığında ısınmadan zorlu herhangi bir şey yapmaya başlamıyorsan, meditasyona yeni başlayan biri olarak işe 1 saatlik bir meditasyonla koyulamazsın. Aksi takdirde meditasyonun bir işe yaramadığına ya da bir vakit kaybı olduğuna, yapabileceğin daha iyi şeyler olduğuna karar vermen kaçınılmaz. Oysa 5-10 dakikalık meditasyon seanslarına ısınma turu gözüyle bakarsan zaman içinde, ihtiyacın olduğu takdirde, meditasyon seanslarının süresini uzatabilirsin. Adım adım ilerler, küçük adımlarla yola çıkarsan sandığından uzun bir yol katedebilirsin. 

Unutma ki kendine vakit ayırmak, iç dünyana dönmek, endişe dolu aklına bir mola vermek gerçekten de çok değerli olan vaktini boşa harcamak demek değildir. Bu kendin, ruh sağlığın, ruhun ve hatta etrafındaki insanlar için yapabileceğin en iyi şeylerden biri. 

3. Nereden başlayacağımı bilmiyorum…

Peki, tamam.

Dünyada bunca farklı meditasyon tekniği varken meditasyon öğrenmeye nereden başlayacağını bilmiyor olabilirsin. Sonuçta bağdaş kurup otururken, yatarken, yürüyüş yaparken, hatta bulaşıkları yıkarken bile meditasyon yapmak mümkün. Eğer istersen farklı meditasyon teknikleri deneyip hangisinin sana iyi geldiğine, daha çok uyduğuna bakabilirsin. Bu sayede farklı meditasyon tekniklerinin hayatının farklı noktalarında sana iyi geldiklerini görebilirsin. 

Teknolojinin çok da büyük bir hayranı olmasam da onun meditasyonu son derece kolaylaştırdığını, dünyadaki herkesin yapabileceği bir pratiğe dönüştürdüğünü kabul etmek zorundayım. Eskiden meditasyon yapmak isteyenlerin uzak diyarlara gidip akıllarını nasıl berraklaştıracaklarını öğrenmeleri gerekirdi. Şimdiyse aynı şeyi cihazlarımızın yardımıyla yapabiliyoruz. 

Eğer bir akıllı telefonunla internet bağlantın varsa sana en kıymetli, antik geleneklerimizin aslında bize öğretmeye çalıştıkları meditasyon tekniklerini bir uygulamanın yardımıyla öğrenebilirsin. Meditasyon pratiğin sırasında yönlendirmeye ihtiyaç duyuyorsan Meditasyon Uygulaması’nı denemeni tavsiye ederim. Bu uygulamada o kadar çeşitli meditasyon serileri ve müzikleri var ve bunlar meditasyona yeni başlayanlarının işini kolaylaştırmak için öylesine güzel organize edilmiş ki bu yeni alışkanlığı edinmen artık her zamankinden kolay. 

4. Meditasyon pratiğinden popüler dini inançlardan ötürü kaçınmak 

Pek çok kişi meditasyondan onu bir “yeni çağ hareketi” kabul ettikleri veya dini inançlarına zıt düşeceğinden korktukları için kaçınıyor. Ancak gerçek şu ki, meditasyon ne yeni bir “trend” ne de bir din. 

Meditasyon aslında çok uzun zamandır var. MÖ 1500 yılından kalma spiritüel bir eser olan The Vedas’ta dahi tartışılacak kadar antik bir pratik. Dahası dini inançlarınla hiçbir şekilde çakışmayacak bir pratik çünkü bir Tanrıya ya da herhangi başka bir varlığa ibadet etmeyi içermiyor. Daha ziyade aklımızı durgun, nesnel ve huzurlu olmak için eğitmemizi sağlıyor. Açıkçası meditasyon inancını pek çok açıdan güçlendirebilecek, içini huzurla dolduracak, tüm canlılara karşı daha şefkatli ve sevgi dolu olmamızı sağlayacak bir pratik ki zaten aslında dünyadaki tüm dinlerin kalbinde yatanlar da bu olgular.

5. Meditasyonun anında etki edecek sihirli bir hap olduğuna inanmak

Meditasyonun seni sihirli bir diyara götürüp tüm problemlerinle sıkıntılarını anında unutmanı veya çözmeni sağlayacak bir hap olmadığını unutmaman gerek. Meditasyon pratiğin bittikten sonra yine ayağa kalkıp dünyada yolunu bulmaya çalışmaya, sorunlu patronunla veya iş arkadaşlarınla baş etmeye, işe gitmeye, bulaşıkları yıkamaya ve kişisel, profesyonel ve sosyal hayatının diğer tüm alanlarıyla etkileşime geçmeye devam etmen gerek. 

Meditopia'yı ücretsiz indir
Meditopia’yı ücretsiz indir

Meditasyon, sorumluluklarını ortadan kaldıracak bir şey değil. Daha ziyade onlara daha özenli bir şekilde, dikkatlice ve hatta saygıyla yaklaşmanı sağlayacak bir pratik. Aksi, patronunu senin nezdinde sinir bozucu birinden, senin benim gibi, kötü bir gün geçiren veya hayatında zor sıkıntılarla yüzleşen bir insana; bulaşıkları, yemeği yedikten sonra yapılacak bir angaryadan, kendi varoluşundan keyif alabileceğin bir ana; sevmediğin işini, bir işkenceden kiranı ödeyip karnını doyurmanı sağlayan geçici bir gelir kaynağına dönüştürebilecek bir pratik. Hayır, meditasyon sihirli bir hap değil ama hayatın büyüsünü hem güzel hem de zorlu anlarda görüp deneyimlememizi sağlayabilen bir şey. Eğer mutlu, huzurlu hayatlar sürmek istiyorsak bunun için gerekenleri yapıp çalışmamız lazım ki meditasyon tam da bu uğurda kullanabileceğimiz bir araç. 

Burada konuştuklarımızdan aklında tek bir şey kalacaksa o da sabırlı, şefkatli, tekrarcı olman ve her şeyden önemlisi işe hemen koyulman gerektiği! Şair Ravindranath Tagore’un da dediği gibi “Denizi suya bakmakla yetinerek geçemezsin.” Hiç durma ve hayatının en büyük yolculuğuna açıl, senden biraz daha deneyimli insanlarla iletişime geçmekten çekinme ve Meditasyon Uygulaması gibi uygulamaların yardımıyla meditasyonu dene ya da bir meditasyon grubuna katıl. 

Peki ya senin meditasyon yapmaya çalıştığında yüzleştiğin engeller neler? Bu yazıda bahsettiğimiz engellere benzer herhangi bir durumla karşı karşıya geldiğin oldu mu? Hadi bunları yorumlarda bizimle paylaş!

Çevirmen: Zeynep Şen

1 Comment

  • Merhaba, çok hızlı uyuyakalıyorum, bir çok meditasyonun sonunu göremiyorum🙈 bunu nasıl çözeceğim?

Leave a Reply