Saat gece 3.24 ama uyuyamıyorum. Eleştirel iç sesim ya da “içsel eleştirim” tavan yaptı; hem vücudumu hem de zihnimi ayakta tutuyor. Haftasonu çok hızlı geçiyor. Bugün günlerden pazar ve tam olarak buradayım, uyanık, karanlık tavana bakıyorum, geçen haftanın hatalarını düşünüp haftaya gelecek olanlara bakıyorum. İçsel eleştirel sesim zihnimi ele geçiriyor. Nasıl bu hale geldim? Geçtiğimiz yıl içinde küçük bir işletme kurdum, kendi kendimin patronu ve bir girişimci olmaya karar verdim. Şimdi ise bu küçük ses hepsini mahvetmeye çalışıyor. Eminim bu gece bu durumda olan sadece ben değilim. İçindeki eleştirmen seni yıkmaya çalışırken eminim sen de şu anda aynı şekilde hissediyor, uykusuz ve pozitif kalmak için elinden geleni yapıyorsun.
Hepimizin hareket ve davranışlarımız hakkında olumsuz yorumlar yapan eleştirel bir sesi vardır. Bu ses bize “bunu başaramazsın, fazla salaksın, yeterince hızlı ve güçlü değilsin” gibi şeyler söyler. Doç. Dr. Lisa Firestone’a göre bu ses eski yaşam tecrübelerimizden, kendimiz hakkında düşündüğümüz ve içselleştirdiğimiz şeylerden geliyor. Bu düşünceler ise acı çocukluk deneyimlerinden veya çevremizde örnek aldığımız yetişkinlerin davranışlardan kaynaklanıyor. Firestone, büyüdükçe, kendimize ve başkalarına karşı bu yıkıcı düşünceleri bilinçsiz bir şekilde benimsediğimizi ve içselleştirdiğimizi söylüyor. Daha sonra bu olumsuz kalıptan ya da bu kalıpla tanımlanmaktan kaçınmak için kendi yolumuzu yaratıyoruz.
Benim içsel eleştirim çok küçük, yumuşak tonlu, neredeyse gizli bir ses olduğu için öz bakım ve endişe ile kolayca karıştırılabilir. Bu ses yargılayıcı, kritik, kaba ve her daim uyanık birçok şekilde karşıma çıkıyor. Başkalarının söylediği, benim ise abartıp güvensizlik haline getirdiğim aslında zararsız olan yorumları ve hatalarımı bana sürekli hatırlatıyor. Doğru düzgün yapamayacağımı düşündüğüm için başlamaya utandığım ya da başlamaktan korktuğum yapılacaklar listemdeki tamamlanmamış her görevi gözümün önüne getiriyor. İnsanlar her ne kadar “endişelenme, yapabilirsin” dese de, buna inanmakta güçlük çekiyorum. İlerleyebilmem için gereken iltifatları kabul etmekte zorluk çekiyorum. Bu küçük ses her ne kadar güçlü, felç edici, bütün modumu ve hayatımı kontrol etmeye çalışan bir ses olsa da, bunun aslında beni uyarmaya çalışan doğal bir savunma mekanizması olduğunu unutmamam çok önemli.
Bildiğimiz gibi, küçük işletmeciler aynı anda birçok şapka takmak zorundadır. Sunulan tüm hizmetlere ek olarak, müşteri hizmetleri, pazarlama, finansal tahminler, insan kaynakları gibi pek çok farklı iş alanında da çalışmaları gerekir. Bu, disiplin ve ileriyi düşünebilme yeteneğinin yanı sıra; yaratıcı olmayı, sürekli gelişmeyi, araştırmayı ve planlanmamış bir şeyle karşılaşıldığında geri dönebilmeyi gerektirir. Bu gibi durumlarda eleştirel iç ses ortaya çıkabilir; büyümeyi ve ilerlemeyi engellemeye çalışarak bu süreçleri yavaşlatabilir hatta durdurabilir. Örneğin, sırf iç sesim “Başaramayacağım, hazır değilim ve bu proje çok anlamsız” dediği için yakın zamanda başlamak istediğim bir projeyi öteleyip duruyorum.
Bu ses ortaya çıktığında onunla nasıl mı mücadele ediyorum? Öncelikle, sesin varlığını ve etkisini kabul ediyorum. Sonrasında bakış açısı kazanabilmek için aşağıdaki tekniklerden birini veya birkaçını uyguluyorum:
Sesi tanımlamak güven kazanmak için atılabilecek ilk adımdır. Sesi tanımlamanın ve kabul etmenin birçok yolu var: “Ah, yine o küçük sesi duyuyorum” demek bu yollardan bir tanesi. Başka bir yol olarak sesin tonunu bulmaya çalışabilirsin. Yüksek ses mi, düşük ses mi? Ayrıca ona bir isim verebilirsin. Bu şekilde “Joe” seninle ne zaman konuşmaya gelse, merhaba deyip işine devam edebilirsin. Unutma, bu küçük ses sen değilsin. Bu gerçek değil; bilinçaltın seninle oynuyor. Ona sadece “Evet, her neyse” ya da “Havamda değilim Joe, teşekkür ederim ve hoşçakal” diyebilirsin.
Sesi fark etmenin diğer bir yolu da, birçok kez gördüğün ama kişisel olarak tanımadığın birini düşünmektir. Belki de, bu kişiyi köpeğini gezdirirken, markette veya otobüste gördün. Bu kişinin bugün parlak kırmızı bir şapka taktığını düşün ve bu görüntünün içsel eleştirinle olan ilişkini temsil ettiğini hayal et. İşlerini hallederken kırmızı şapkayı takan kişiyi görüyorsun ve “Aa, bugün kırmızı şapka takmış” deyip markete doğru yürümeye devam ediyorsun. Bu kadar. Şapkayı gördün, fark ettin ve kabul ettin, “Ee, ne olmuş yani” dedin ve devam ettin. Eleştiren iç sesine de böyle yaklaşabilirsiniz. Duy, gör, ihtiyacın olursa üzerine kırmızı bir şapka tak ve çok önem vermeden geçmesine izin ver.
Bir kağıda iki sütun çiz. Sol sütuna iç sesinin söylediklerini yaz, sağ sütuna da sola yazdığın cümlelerin olumlu hallerini yazmaya başla. Sol sütunu elinle kapat ya da sayfayı geriye doğru katlayıp sağ sütunda yazanları oku. Örneğin, sol sütuna “Bu proje için yeterince iyi değilim.” “Yeterince yetenekli değilim.” “Kurumsal işimden asla vazgeçmemeliydim.” “Bu iş toplantısında başarısız olacağım” yazabilirsin. Sağ sütuna ise “Bu proje için mükemmelim.” “Bu işi mükemmel bir şekilde yapabiliyorum.” “Kurumsal işime geri dönmeme gerek yok çünkü onu sevmiyordum ve bu işimde çok başarılıyım.” “Bu iş toplantısında başarı elde edeceğim.” yaz. Bu cümleleri motivasyon alıntısı gibi tut. Ne zaman olumsuz bir düşünce, seni bir işi yapmaktan veya önemli biriyle tanıştırmaktan alıkoyarsa sağdaki sütunu inanç ve gülümsemeyle istediğin kadar tekrarlayabilirsin.
Bu, yatmadan önce, sabah veya yürürken, herhangi bir yerde ve zamanda yapabileceğin aktif bir meditasyon türüdür. Ayakta durabileceğin ya da oturabileceğin sessiz bir yer bul ve rahatladığında senin için kolaysa gözlerini kapatabilirsin. Kollarını iki yanından gökyüzüne doğru bir güneş gibi yukarıya kaldırırken derin bir nefes al. Kollarını aşağıya doğru indirirken tüm olumsuz düşüncelerini uzaklaştırarak nefes ver. Kollarını nefesle kaldırmaya ve indirmeye devam et. Kolların yükseldikçe pozitif, sevgi dolu, sıcak ve şefkatli düşüncelerle nefes al. Kolların alçaldıkça karanlık, olumsuz ve yıkıcı düşünceleri nefes verir gibi dışarı at. Bunu yaklaşık on nefes boyunca uygula. Her soluduğunda bu küçük ses üzerinde kontrol sahibi olmak için kollarını güçlü bir şekilde uzattığından emin ol. Nefes alırken olumlu düşünceleri sesli bir şekilde söylemek ve bütün negatifliği nefesinle birlikte ses çıkararak dışarıya atmak iyi hissettirebilir. Uygulamayı bitirirken iki elini de kalbinin üstüne koy ve kendine sevgi, sıcaklık ve ışık ver. Bu hem zihnini yatıştırır hem de sana fiziksel enerji vererek motivasyonunu artırır.
Bir girişimci olarak kendine fazla yüklenmemeye çalış ve eleştirel iç sesin olan “Joe” nun gelecekteki işlerini mahvetmesine izin verme. Joe’nun girişimcilikte ilerlemenin düşmanı olduğunu hatırlaman gerekiyor çünkü hatalar hayatında ve iş dünyasında öğrenmenin bir parçasıdır. Dilersen bu alıştırmaları nasıl yaptığını bana bildirebilirsin. İç sesini susturmada bu alıştırmalar sana yardımcı oldu mu? Bu konu hakkında neler düşünüyorsun merak ediyorum. Yorum bölümüne yorum, soru veya istek bırakabilirsin.
Beni sorarsan, şimdi güneş doğuyor. Bunu yazdıktan sonra, projemi biraz daha ertelemek için hiçbir bahane kabul etmeyeceğim. Tabii önce biraz uyumam lazım.
Çevirmen: Gökçe Yanık
Editor: Angela Boltz