Çocuklar İçin Meditasyon ve Bilinçli Farkındalık

Küçükken zihnimiz öğrenmeye daha yatkınken büyüdükçe değişmek, öğrenmek ve yeni alışkanlıklar edinmek zorlaşır. Bu nedenle kendini dinlemeyi, bilinçli farkındalığı, kendine alan açmanın ve kendinle kalabilmenin önemini çocukken öğrenmek ve hayatımızda uygulayabilmek bunu yetişkinlikte yapmaktan daha kolay ve kalıcı olacaktır.
çocuklar

Çocukların ne derdi olabilir ki? Neredeyse hiçbir sorumlulukları yok, tek dertleri oyun oynamak, öyle değil mi? Maalesef bazen bu yanılgıya düşsek de çocuklar da tıpkı yetişkinler gibi zorlayıcı durumlarla, duygularla ve düşüncelerle baş ediyor. 

Çocukluğunu gözünde canlandırmayı deneyebilir misin? Zihninde çok içten üzüldüğün bir an, sinirlendiğin bir kişi veya bütün dünya bir oyun parkıymış gibi heyecandan yerinde duramadığın bir an canlanıyor mu? 

Çocukluk zor bir dönem. Girilen farklı sosyal gruplar, sosyal çevremizin beklentileri, hızla büyümek ve adapte olmamız gereken yeni dönemler derken psikolojik olarak epey zorlanabiliyoruz. İlk kez sıra arkadaşımızdan hoşlandığımızda, yeni doğan kardeşimizin yanında gölgede kaldığımızı hissettiğimizde veya parkta arkadaşlarımız tarafından zorbalığa uğradığımızda birçok yeni duyguyla tanışır, bu duygularla nasıl baş edeceğimizi bilemeyiz. Bunlar karşısında hissettiğimiz duyguları, özellikle birkaç duyguyu aynı anda hissediyorsak, tanımak, kabullenmek ve onlarla hayatımıza devam edebilmek zordur. Meditasyon bu duyguları tanımamıza ve bu duyguların üzerimizdeki etkilerini hafifleterek keyif ve sevgi dolu bir çocukluk yaşamamıza katkıda bulunur.

Çocukken anda kalmak daha kolaydır. Bizi içinde bulunduğumuz andan koparan birçok şeyle henüz tanışmamışızdır. Biz yetişkinler iş, okul, finansal mevzular, politik gündem derken zihnimizi çoğu zaman başka âlemlerde dolaşırken buluruz. Bunlar hayatımızda henüz yer etmemişken sevdiğimiz bir yemeği iştahla yemek veya arkadaşımızla karnımız ağrıyana kadar gülerek oyun oynamak daha kolaydır. İşte tam da bu “anda kalma” kasımız daha güçlüyken onun üzerine çalışmak, bilinçli farkındalık prensiplerini hayatımıza daha kalıcı bir şekilde dâhil etmeyi kolaylaştırır. Böylece hayatımızın devamında şimdiki zamanda var olabilmek daha kolay, hayat daha ulaşılabilir olur. 

Küçükken zihnimiz öğrenmeye daha yatkınken büyüdükçe değişmek, öğrenmek ve yeni alışkanlıklar edinmek zorlaşır. Bu nedenle kendini dinlemeyi, bilinçli farkındalığı, kendine alan açmanın ve kendinle kalabilmenin önemini çocukken öğrenmek ve hayatımızda uygulayabilmek bunu yetişkinlikte yapmaktan daha kolay ve kalıcı olacaktır. 

Çocuklara meditasyonu anlatmak

Meditasyon, soyut teorilerle anlatılan eski bir pratik ve öğreti. Zihin-beden bağı, beynin çalışma prensipleri ve kompleks duygular gibi kavramları bir çocuk algılamakta zorlanabilir. Soyut düşünce çocuklukta sonradan oluşan bilişsel bir beceri. Soyut düşüncenin henüz çok gelişmediği yaşlarda meditasyonu olabildiğince basit ve somut kavramlarla anlatmak, çocukların meditasyonu kavrayabilmesi açısından çok önemli. 

Çocukların yaşını ve gelişim sürecini göz önünde bulundurarak onlar için uygun pratiği inşa edebiliriz. Hangi yaşta neleri anlayabileceğini bilerek onun kavrayışına uygun bir biçimde meditasyonu anlatabiliriz. Neyse ki meditasyon hayatın içinden, saf bir uygulama. Karmaşık bir hâle getirmeden meditasyonun özünü vermek mümkün çünkü meditasyon kendiliğinden sade ve basit bir öze sahip. 

Çocuklarla meditasyon yapmak

Çocuklara yargılayıcı olmadan, şu anda zihnin hareketlerini izleyebilmeyi ve odağını “şimdi ve burada” tutabilmeyi anlatmak için basit yöntemler geliştirebiliriz. Mesela zihindeki düşünceleri fark edebilmek zor gelebileceği için bedendeki hislere odaklanmakla başlayabiliriz. Bedenindeki bir ağrı, kaşıntı veya gerginlik hissini fark etmek bilinçli farkındalığı artıracaktır. Etrafını bir süre izlemek ve gözlemlemek de işe yarayacaktır. Birlikte bir ağacın yapraklarının rüzgârdaki hareketini, çevredeki sokak hayvanlarının kendi hâlinde oluşlarını, gün ışığının aydınlattığı ışıltılı yüzeyleri izleyebiliriz. 

Şu anda etrafında ve bedeninde olanlara dikkatini getirmekle işe başlarsan zaman içinde zihnindeki düşünceleri ve karmaşık duyguları fark etmek kolaylaşacaktır. Duyguları bir liste hâlinde çocuklara sunmak, bu listeden kendilerini yakın hissettikleri duyguları seçerek kendilerini rahatça ifade etmelerini sağlayabilir. “Canın ne istiyor? Nasıl hissediyorsun? Üzgün, mutlu, heyecanlı, öfkeli veya stresli olabilir misin?” gibi sorularla hislerimizi nasıl tanıyıp ifade edeceğimizi örneklendirmiş oluruz. 

Meditasyonu daha anlaşılabilir ve eğlenceli hâle getirmek için birlikte öyküler ve oyunlar geliştirebiliriz. Çocukların daha kısa sürede dikkati dağılabilir, odaklanmakta zorlanabilirler. Kısa süreli ve eğlenceli meditasyon pratikleriyle odaklarını daha uzun süre şu anda tutmak mümkün olur. Pratiğimizi nasıl oluşturacağımız ise tamamen hayal gücümüze kalmış. Oyun kurma süreci de oyunun bir parçası aslında. Meditasyon yapmayı seven hayalî bir karakter kurgulayabilir ve meditasyon sürecini hikâyeleştirebiliriz. Nefes tekniklerini oyunlaştırmak da çok keyifli olabilir. Mesela 4 7 8 nefes tekniğini bir sayma oyunu şeklinde onlara sunmak çok daha eğlenceli olacaktır. Aslan nefes tekniğini “aslancılık” oyununun bir parçası hâline getirebiliriz. Ayrıca çocuklar sınırsız hayal gücüyle senin aklına gelmeyen pek çok fikir bulabilir, onlara alan tanımayı da deneyebilirsin. Böylece çocuklarının bambaşka yönleriyle tanışıp zekâlarına hayran kalacağına eminim. 

anne çocuk meditasyon

Çocuklarla meditasyon yapmanın faydaları 

Çocuklarla meditasyon yapmanın hem yetişkinlere hem çocuklara hem de diğerleriyle kurdukları ilişkilere birçok faydası var. İlk olarak meditasyon sayesinde çocukların iletişim becerileri gelişecektir. Empati duygusu artacak, şefkatli birer dinleyici olabilecek, aynı zamanda da sınırlarını koruyarak kendilerini daha rahat ifade edebileceklerdir. Çocuklarla birlikte yapacağın aktiviteler, ebeveyn-çocuk ilişkinizi ve aranızdaki bağı da güçlendirecektir. 

Meditasyonun en güzel yanlarından birisi kendimize ait bir alan yaratmanın değerini ve önemini görmek ve herkesin böyle bir alana ihtiyacı olduğunu anlamak olabilir. Meditasyon pratiğinde derinleştikçe sınırlar koymak ve başkalarının sınırlarına saygı duymak kolaylaşır. 

Sınır ihlali ne yazık ki konu çocuklar olduğunda daha kolay oluyor. Özellikle bireyselliğin arka planda kalabildiği toplumlarda çocukların sınırları göz ardı edilebiliyor. Çocukların onayı doğrultusunda hareket etmek ve onların isteklerini ve beklentilerini dinlemek yetişkinlerin sorumluluğu. Ancak çocukların sınır kavramını benimsemesi ve bu farkındalıkla büyümesi açısından onların da konu hakkında bilinçlenmesi çok önemli. Meditasyon, çocukların sağlıklı sınırlar koymalarını sağlayarak bireyselleşme sürecini destekleyecektir. 

Çocukken çok fazla hayal kurarız ve istediklerimiz hemen olsun isteriz. Bize zevk veren bir şey o an gerçekleşmezse içimizde yoğun bir tatminsizlik, hatta belki isyan duygusu uyanır. Meditasyonla hayatı olduğu gibi kabul etmek daha kolay olur. Günlük hayatında meditasyon pratiğine yer veren bir çocuk, istediği bir şey gerçekleşmediğinde bunun yarattığı hayal kırıklığıyla daha iyi baş edebilir. 

Yetişkinler olarak bazen sadece bize keyif veren şeyleri yapıp can sıkıcı aktiviteleri olabildiğince ertelemek isteriz. Çocuklar da aslında bizim gibi. Yalnızca önceliklendirme konusunda henüz bizim kadar tecrübeli olmayabilirler. Keşke ödevler sonsuza kadar beklese de onlar sadece oyun oynayıp çizgi film izleseler! Hazzı erteleyebilmek büyüdükçe daha kolaylaşsa da meditasyon bu süreci hızlandırabilir. Meditasyon, sorumluluk bilincini geliştirerek önceliklerinin farkında olmalarını kolaylaştıracak, böylece çocuklar hem ödevden hem oyundan keyif alarak dengeli bir biçimde bu aktivitelere hayatlarında yer açacaklardır. 

Meditasyon, çocuk olabilmeyi ve çocuk kalabilmeyi sağlar. Çocukken hayal gücümüzün sınırları daha geniş olur. İstediğimizi yapabileceğimize inanırız fakat toplumun ve hayatın gerçekleriyle karşılaştıkça bazı hayallerimizin gerçekleşmeyeceğini kabulleniriz. Bu, bizi gerçekliğe yaklaştırıp olgunlaştırsa da bazen büyüdükçe içimizdeki çocuğun sessiz kalmasına ve yetişkin kimliğimizin sesinin toplumun sesini benimseyerek özümüzden uzaklaşmasına neden olabilir. 

Meditasyon yaparak hayatta her zaman oyuna ve hayal kurmaya alan olduğunu hatırlayabiliriz. Meditasyon, içimizdeki çocuğu duymak için en güzel alanlardan birisi. Kendimize bile itiraf edemeyip “çocukça” diyerek kendimizden uzak tutmaya çalıştığımız en masum yönlerimizi görüp şefkatle kabul etmemize yardımcı olur. Çocuklarla meditasyon yapmak, onlarla empati kurmayı ve onları dinleyebilmeyi sağlar. Bir yandan da çocuklar da büyürken bu yönlerine sahip çıkmayı öğrenir. Hayatın sorumluluklarına yer açmak ve yeni mücadelelerle karşılaşmak, büyümenin zor bir kısmı. Yani henüz çocukken yaratıcı, masum ve oyuncu çocuk yönüne sahip çıkmak ileride seni sen yapan her parçanla ışıldamanın anahtarı olabilir. 

çocuk

Bilimsel araştırmaların bulgularına göre bilinçli farkındalık temelli egzersizler okuldaki performansı olumlu yönde etkiliyor. Meditasyon yapmak, çocukların okul başarısını ve arkadaş ilişkilerini geliştirebilir, kaygı seviyesini azaltırken öz yeterlilik seviyelerinin artmasına katkıda bulunabilir. 

Çocuklar için duygularını tanımak ve kabul etmek çok kolay değildir. Düşünsene, biz yetişkinler bile bu konuda epey zorlanıyoruz. Meditasyon, çocuklara kendilerini yargılamadan dinlemeyi öğretir. Meditasyon yaptıkça kendilerine ve başkalarına şefkat göstermeleri kolaylaşır. Başkalarına anlayışlı ve nazik bir tavırla yaklaşmayı öğrenirler.

Meditasyonun uyku kalitesine olumlu etkilerinin olduğu birçok araştırma tarafından gösteriliyor. Meditasyon daha kısa süre içinde daha rahat uykuya dalmayı sağlar. Böylece uykunun bedenimiz ve zihnimizde yarattığı dinlendirici ve onarıcı etkisini güçlendirir. Uyumakta güçlük çeken veya herhangi bir uyku problemi yaşayan bir çocuk düzenli meditasyon yaparak uyku kalitesini artırabilir. Eğer bu ciddi ve düzenli seyreden bir uyku problemiyse bir uzmana danışmanız önemli olacaktır.

Çocukluğundan hatırlıyorsan veya bir çocukla yakın zamanda vakit geçirdiysen bu durum sana tanıdık gelebilir: Çocukken genelde bedensel ve zihinsel ihtiyaçlarımızı duymak daha zordur. Üzerimizdeki huysuzluğu “Acıktım.” diye tercüme edebilmek biz yetişkinler için bile bazen zor olmuyor mu? Tuvalet ihtiyacımızı tanımayı bile belli bir yaşta öğrendiğimizi düşünürsek bedenimizin neye ihtiyacı olduğunu anlamak ve bu ihtiyacı gidermeye yönelik harekete geçmek özellikle çocuk yaşlarımızda pek kolay değil. Anne karnından itibaren biz daha konuşamazken ihtiyaçlarımızı duyup bizi doyurabilen birileri varken, tek başımıza bunları dinlemek ve kendi ihtiyaçlarımızı gidermek büyüme yolunda atılan cesur bir adım aslında. Uykumuz geldiğinde uyumak yerine huysuzlanırız. Karnımız acıktığında öfkeli ve tahammülsüz hissedebiliriz ama karnımızı doyurmak aklımıza gelmeyebilir. Çok hareket etmekten bedenimiz yorulsa da durup dinlenmeyi düşünmeden kendimizi oyuna kaptırıp günün sonunda tükenmiş hissedebiliriz. Meditasyon sayesinde artan beden farkındalığıyla çocuklar ihtiyaçlarını daha rahat duyabilir hâle gelir. Yalnızca meditasyon pratiği sırasında değil, hayatın geri kalanında da bedenini dinlemeyi alışkanlık hâline getirdiklerinde çocuklar bu ihtiyaçlarını daha erken fark edebilirler. 

Sonuç olarak çocuklarla meditasyon yapmanın hem çocuklar hem de ebeveynler için birçok faydası mevcut. Dilediğin gibi kişiselleştirebileceğin meditasyon pratiğini çok keyifli bir aile aktivitesine dönüştürerek çocuklarının duygusal ve bilişsel gelişimlerini destekleyebilirsin.

Leave a Reply