Gün içinde zihnimizden yaklaşık 30 bin düşünce geçer. Bu düşünceler otomatiktir, onları kontrol etmek ya da azaltmak mümkün değildir. Bu düşünceler bazen her gün aklımıza gelen türden sıradan düşünceler olabilirken bazen de kendimizi hoşumuza gitmeyen, olumsuz ve rahatsız edici düşüncelerle baş başa bulabiliriz. Bu tür anlarda zihnimizin bir deniz gibi akışkan olduğunu kendimize hatırlatmamızda yarar var: Düşünceler gelir ve geçer…
Senin de gün içinde aklından istemediğin hâlde rahatsız edici düşünceler geçiyor mu? Bu düşünceler bazen olumsuz, bazen saçma şeyler mi? Bu tür düşünceler aklına geldiğinde kendini yoğun bir şekilde rahatsız hissediyor musun? Bu rahatsızlıkla baş etmekte zorlanıyor musun? Hissettiğin rahatsızlıktan dolayı bu düşünceleri bastırmak için başka düşünceler, hayaller, planlar kullandığın oluyor mu?
Bir gününü baştan sona gözden geçirelim mi? Etrafında gördüklerine, gördüklerinin düşündürdüklerine, hatta hissettirdiklerine bak. Hissettiklerinin temelini aslında düşündüklerin oluşturuyor. Etrafındaki herhangi bir objenin, dokunun, tadın ya da belki bir kokunun sende uyandırdığı hislere bak. Hepsinin kaynağı bugüne kadarki deneyimlerin. Deneyimlerin, algıladıkların ve öğrendiklerin bugün herhangi bir şeyle temas ettiğin andaki düşünceleri ve duyguları oluşturuyor. Bunları fark et ve zihninden geçen otomatik düşünceleri yakalamayı dene.
Bazı düşünceler diğerlerinden daha ısrarcıdır, istemsizdir, aklımıza girer ve çıkmak bilmezler. Bu düşüncelerin içeriğini fark et. İzin ver düşüncelerin gelsin ve bir tren gibi geçip gitsin. İçeriği her ne olursa olsun hepsinin yalnızca birer düşünce olduğunu unutma. Kendini zorlu duygulara kaptırmadan önce düşünmek ile yapmanın aynı şey olmadığını kendine sık sık hatırlatmanda fayda var.
Unutma ki düşünceler, onlara yüklediğin anlama göre anlam kazanırlar. Seni rahatsız eden düşünceleri zihninden zorla çıkarmaya çalıştıkça, onlar orada kalma konusunda ısrar etmeye devam ederler. O nedenle izin ver… İzin ver, düşünceler zihninden su gibi aksın. Sen sadece izleyici ol: Fark et ve geçmesine izin ver.
Aklına gelen yalnızca bir düşünce. Sayısız düşünceden yalnızca biri. Onu denizde bir dalga ya da önünden geçen bir tren gibi hayal edebilirsin. Düşünce gelir ve gider. Sen ona ne kadar anlam yüklersen, onu ne kadar bastırmaya çalışırsan, o bir o kadar yerleşip seninle inatlaşacaktır. Ona izin ver, aklına gelsin ve sonra da geldiği gibi gitsin. İçeriği ne olursa olsun, düşünce ve davranışın aynı olmadığını fark et. Düşünce sadece bir düşüncedir, eylemden farklıdır.
Bu düşüncelerin hayatına hükmetmesine izin verme. Düşüncelerini bastırmaya çalıştıkça, tıpkı denize batırılmaya çalışan bir bot gibi, daha da yükselecekler, zihninde daha fazla alan kaplayacaklar. Kısacası düşüncelerini bastırmak için yaptığın her şey, onların daha da güçlenmesine neden olabilir. Zihnine ve kendine yapacağın en büyük iyilik, bu düşüncelere yanıt vermemek olur. Dikkatini dağıtmak değil, onları duymamak değil, başka yere odaklanmak değil; onları duyup, dinleyip, gerçekliğini sorgulayıp, senin için anlamını değerlendirmek seni iyileştirecek olan…