Friederich Nietzche’nin söylediği gibi “Nedeni olan nasıla katlanır.” Nietzche’nin genel felsefesine katıl ya da katılma, bu zaman içerisinde herkesçe tanınan ve kabul edilen bir noktadır. Nietzche “neden” derken, kişinin hayatının anlamına yani, hayatın iniş ve çıkışlarında ve rotada kalmamızda bizi yönlendiren ve yön gösteren içimizdeki motivasyonel güce gönderme yapıyor. Bu neden, hayatımıza anlam katar ve birçoğumuz için yaşama amacıdır.
Yıllar içerisinde, birçok araştırma, yaşam amacının ya da bir “nedeninin” olmasının bireylerin zihinsel ve fiziksel sağlığını büyük ölçüde iyileştirdiğini göstermektedir. Yaşam amacına sahip olmak stresi azaltma, sorunlarla başa çıkma mekanizmalarımızı iyileştirme ve daha sağlıklı yaşam seçimlerini teşvik etme potansiyeline sahiptir.
Hatta, 50 yaşın üzerindeki 7000 kişiyle devam eden bir çalışma, istatistiksel olarak, bireylerin yaşam amacı olmasının hem daha iyi zihin-beden sağlığına sahip olduğunu hem de daha uzun yaşadıklarını gösteriyor. Yakın zamanda yapılan başka bir çalışma da, yaşam amacıyla bağlantılı olan diz protezi ameliyatı süreçlerinden geçecek artrit hastalarının daha iyi başa çıkma ve iyileşme gösterdiklerini kanıtlıyor.
Araştırmalar bir yana, bir dakikalığına daha basit bir örnek düşünelim. Mesela, önemli bir amacının olduğunu düşün. Dileyim ki, kendi şirketini kurmak veya hayatını sevdiğin kişiyle yaşamak ya da yaşlanan anne ve babana bakmak istiyorsun. Uzun vadeli “nedenlerin” olduğu için, sağlığına muhtemelen daha çok dikkat ediyorsun. Mesela, doktora gittiğinde kolestrolünün ya da kan şekerinin yüksek olduğu söylenirse, muhtemelen daha sağlıklı yemeye ve egzersiz yapmaya başlarsın. Bir “nedeninin” olması uzun vadeli geleceğini düşünmek için sana önemli bir sebep sunar. Mantık çok basit: elde etmek istediğin şeyler, hayatta daha sağlıklı seçimler yapman için motivasyonun olur.
Bazı insanlar büyük aşk için yaşarlar. Kimisi yaptığı işte bir mana bulur. Bazıları da “nedenini” basit, stressiz ve şehrin sürekli gürültüsünden uzakta yaşamakta bulur. Herkes kendi özelinde eşsizdir, o yüzden dünyada ne kadar insan varsa, yaşamak için o kadar sebep vardır. Herkesin kendine ait ihtiyaçları, arzuları, hırsları ve hedefleri vardır. Peki, bir “nedenimizin” olması uzun ve sağlıklı bir yaşam için önemliyse, nedeni nasıl keşfedeceğiz? “Nedeninin” ne olduğunu nasıl anlarsın?
Bazı insanlar amaçlarını çok erken yaşta keşfedecek kadar şanslıdır. Bazıları için de bu uzun süren bir süreçtir. Kimisi bunu üniversite zamanında çözebilir. Kimisi 30’lu yaşlarında. Bazıları da emekli olduğunda hayatlarının amacını bulur. Herkes “nedenini” kendi hızıyla, kendi zamanında bulur. Henüz “nedenini” bulamadıysan, yalnız olmadığını unutma. Derin bir nefes al ve kendine henüz “nedenini” bulmadığını ama bulma sürecinde olduğunu hatırlat. Öğrenmeye meraklı olduğun sürece bulmaya daha da yaklaşacaksın.
Bu sırada, sana meditasyon sırasında düşünebileceğin ve “nedenini” keşfetmene yardımcı olacak bazı sorular veriyoruz:
İlham kelimesi Latin dilinde “renk katmak, canlandırmak” anlamına gelir. Hayatın seni “canlandırdığını” hissettiğin şeyler ne? Sana enerji veren ve gerçekten canlı hissettiren şey ne? Bu soruyu düşündüğün an aklına gelen tüm cevapları yazmaya başla. Faaliyetin ne kadar büyük veya küçük olduğu önemli değil. Önemli olan tek şey bu aktivitenin seni nasıl hissettirdiği.
Özünde ne tür problemleri çözmekte iyisin? Neyi iyi yaparsın? En çok neye değer kattığını düşünüyorsun? En iyi donanımın ne? Ya da en iyi neyi halledebiliyorsun? Sahip olduğun tüm bu yetenekleri, güçlü yanları ve becerilerin bir listesini yapmaya başla. En iyi ihtimalle, sana bahşedilen ama farketmediğin güçlü yanlarını keşfedeceksin.
Şimdi dönüm noktasına geliyoruz. İki önemli liste yaptın: sana ilham veren şeylerin bir listesi ve içindeki güç ve yeteneklerinin bir listesi. Bu listeleri yan yana koy ve bunları bir araya getirecek bir yol bulmaya çalış. Varsa, hangi güçleri ve ilham aldığın şeyleri birleştirebilirsin? Bu iki arasında hangi bağlantıları kurabilirsin? Sürecinle ilgili sabırlı ol. Önceden söylediğim gibi “nedenini” bulmak için zaman ve araştırma gerekli. İlk başta her şeyi açık bir şekilde görememek çok doğal, mesela metin yazarlığı gibi iyi olduğunuz bir şeyle yerel bir barınakta gönüllülük yapmayı bir araya getirmek zor olabilir. İçindeki güçler ve ilham veren şeyler üzerine daha fazla meditasyon yaptıkça bu ikisini birleştirecek daha fazla yol bulabilirsin. Daha fazla keşfettikçe daha fazla deneyimleyebilirsin.
Bu sorunun cevabı düşündüğünden de basit: denemeden bilemezsin. Yeteneklerinle sana ilham veren şeyleri birleştirebileceğin bir fikrin varsa, riske gir, fikrini gerçeğe dönüştür ve nasıl hissettiğine bir bak. En kötü ihtimalle keyif alacağın yeni ve heyecan verici bir şey denemiş olursun. En iyi ihtimalle de hayatının amacını keşfetmeye doğru önemli bir adım atmış olursun.
Bu noktada kendine sormam gereken tek bir önemli soru kalıyor: Hayatını nasıl ölçmek istersin? Bazı insanlar hayatlarını ne kadar para kazandıklarıyla ölçerler. Bazıları kaç kişinin hayatına dokunduğuyla ve kaç kişiyi etkilediğiyle ölçer. Kimisi sevdikleriyle geçirdiği mutlu anılara ve sevdiklerini ne kadar mutlu edebildiğine bakar. Tıpkı “nedenlerimiz” gibi, hayatımızı ölçmenin birçok farklı yolu var. Hayatını nasıl ölçmek istediğini anlamak, ilham ve yeteneklerini uzlaştırmanı ve hayatının gerçek amacına bir adım daha yaklaşmanı destekleyecektir.
Çevirmen: Gökçe Yanık