Farkındalık Pratikleri ve “Anda Kalmak”
Günümüz aydınlarından Eckhart Tolle der ki: “Mutsuzluğun birincil sebebi, içinde bulunulan durum değil, sizin bu durum hakkındaki düşüncelerinizdir.”.
Çoğu zaman içinde bulunduğunuz durumun, var olan duygunun veya yaşanan olayın gerçekliğini yaşayamıyoruz; zira zihin, durumun bundan farklı olmasını arzu etmekle, bu durumun geçmişte kalacağı bir vakti düşlemekle veya bundan bir kaçış planı yaratmaya çalışmakla meşgul oluyor. Yani bedenen o anda olabiliyorken, zihnen çok uzakta bir yerde olabiliyoruz… Mevcut anın ve deneyimin gerçekliğini yaşamak yerine, geçmiş pişmanlığı, gelecek kaygısı ve belki de hiç gerçekleşmemiş, gerçekleşme olasılığı neredeyse olmayan senaryoların hikayelerinde kaybolabiliyoruz.
Oysa John Lennon’ın söylediği gibi, “Hayat, biz plan yaparken başımıza gelenlerdir.”… Bizler bir sonraki günün veya haftanın peşinde koşturup dururken, hayat tam şu anda gerçekleşir. Ve hep bir sonraki anı bekleyen kişi, belki de gün içinde ayaklarını bir kere bile hissetmeden yürür, yemeğin tadını hissetmeden lokmasını yutar ve karşısındakini dinler gibi görünürken kendi anlatacaklarını planlar. Kimi zaman metroda inmemiz gereken durağı çoktan geçtiğimizi, veya gözlerimizin kitabın o sayfasında dalıp gittiğini fark ederiz. Bunlar, zihnin sürekli meşgul olma alışkanlığının sonuçlarından sadece bir kaçı. Hayat akıp giderken, zihnimizin durmayan akışı içinde, hayatımızın tadını hissedemeden günler, haftalar geçirebiliyoruz. Kendine bir sor,
- Ne zaman gerçekten sadece ne yediğine odaklanarak bir yemeğin keyfini çıkardın?
- Ne zaman karşıdakini dinlerken, kendi demek istediğini düşünmeden, o kişiyi dikkatle dinledin?
- Ne zaman aklındaki düşüncelere bir saniye de olsa dur diyebildin ve zihnini dinlendirebildin?
Meditasyon ve farkındalık pratikleri bize, içinde bulunduğumuz ana uyanmayı, o anda yaşamayı ve zihnin durmak bilmeyen hareketinden özgürleşerek, nefes aldığımız şu saniyelerin gerçeğine, keyfine varmayı öğretir. Düzenli meditasyon uygulaması ile, sadece meditasyona ayırdığımız o zamanda değil, günlük yaşamda da bilinç akışımız değişmeye başlar. Günlük hayatta da nefesi, bedendeki canlılığı, gerçek duygularımızı ve nerede olduğumuzu açıklıkla fark etmeye, zihnin bitmeyen uğultusundan sıyrılmaya adım atarız. Böylece düşünceler üreten zihnimiz bizi kullanmaz, ve artık biz onu bilinçli şekilde kullanmaya başlarız.
Uygulamanızı kullanıyorum aynı zamanda bana gelen maillerden bu sitenizi keşfettim. Uygulamada 2. bölümdeyim daha yeniyim sayılır fakat yazılarınızla da bunu besleyerek daha iyi olmaya gayret ediyorum. Umarım hem siteniz hem programınız hızlı bir şekilde duyulur ve gelişmeye devam eder. Aynı zamanda bende bir web programcısıyım. Yardım edebileceğim bir şey olursa mutlaka bu konuda yardımcı olmak isterim.
Supersiniz 💙🤗