Günlük rutinlerimiz için hepimizin tamamlaması gereken uzun bir yapılacaklar listesi var. Çoğu zaman bu listedeki maddeleri birer birer tamamlasak da öyle bir an geliyor ki her gün hiç sorgulamadan, hatta hevesle yerine getirdiğimiz sorumluluklar ağır gelmeye başlayabiliyor. Böyle anlarda o her zamanki heves, yerini karamsarlık duygusuna bırakarak motivasyonumuzu düşürebiliyor. Hepimiz insanız; zaman zaman enerjimizin tükenmesi, umutsuzluğumuzun artması çok doğal. Ancak “Şimdi kim yapacak bunu?”, “Boş ver, git uyu…” gibi “vazgeçmiş” cümleler zihnimizin içinde çoğalmaya başladığında motivasyonumuzu yeniden bulmak için harekete geçmemiz gerekiyor… Nasıl mı? Gel, birlikte bakalım…
Havaların ısınmaya başladığı şu günlerde çoğumuz içimizin ısındığını hissediyoruz, öyle değil mi? Dışarıda yapılan aktiviteler çoğalır, yapmak istediğimiz şeyler artar. Baharın ve yaz aylarının verdiği motivasyonla yeniliklere adım atmak kolaylaşabilir. Yapman gereken tek şey o enerjiyi hissettiğinde harekete geçmek! O anın verdiği coşkuyla hedeflediğin şeyleri gerçeğe dönüştürebilirsin. Bu noktada zihnin işleyişinden de bahsetmekte fayda var. Zihnimiz çoğu zaman olumsuz durumlara ve düşüncelere odaklanmayı tercih eder. Bizi tehlikelerden korumak için evrimsel olarak bu yönde bir gelişim gösteren zihnimizin alışkanlıklarını değiştirmek ise bizim elimizde… Bunu yapmak için ilk adım seni motive eden söylemleri keşfetmek! Bu söylemler sayesinde olumluya odaklanıp devam etme isteğini içinde daha rahat oluşturabilirsin. “Şu an kolay gelmiyor ama yapmaya başladığımda devamı gelecek.” gibi cümleler belki o ilk adımı atmanı sağlayacak ve devam edebilmen için ihtiyaç duyduğun motivasyonu yeşertecek.
Bir işi veya aktiviteyi yapmak için adım atmak başlangıçta zorlayıcı olabilir ama denemeden ne çıkar? Hedefini küçük parçalara bölmeyi dene. Bu sayede yapabildiğini gördükçe motive olur, bir sonraki adıma geçebilirsin. Başlangıçta zorlandığın hâlde yapabildiğini görmek kendine olan inancını tazeler.
Düşünsene, hiç yeniliğin olmadığı, her şeyin aynı kaldığı bir dünyada yaşıyor olsak, hayat çok renksiz olmaz mıydı? Yenilik dediğimiz zaman bilinmeyene gitmek, keşfetmek aklımıza gelir. Bu bilinmeyene doğru yolculuktan keyif almak içinse olumsuz düşüncelerden, “Acaba?”lardan sıyrılmamız gerekir. İşte o an, keşfetmenin heyecanını tüm ruhunda ve bedeninde hissetmeye başlarsın. Örneğin, ilk defa gittiğin bir ülkenin sokaklarında yürüyorsun, etrafına bakarken ne hissedersin? Daha önce hiç görmediğin bir mimari eseri görmek veya yeni tatları deneyimlemek seni heyecanlandırmaz mı? Elbette heyecanlandırır! İşte amacın bu heyecanı doya doya yaşamak olsun! Yediğin yeni tatları başka hiçbir şey düşünmeden deneyimlemeye çalış. Zihninden geçen endişe dolu düşüncelere odaklanırsan, bu keyifli deneyimi ıskalarsın. “Burada geziyorum ama sokaklarda başıma bir şey gelir mi acaba?” düşüncesine odaklanırsan mesela, ne yediğin yemekten ne dinlediğin müzikten ne de yeni bir şehri keşfetmekten zevk alabilirsin…
Hayat yolculuğunda heyecan, coşku gibi duygular bizi besler. Ruhsal besinimizi aldığımız ölçüde karşımıza çıkan olumsuzluklarla baş etme becerimiz de artar. O nedenle kendimizi motive edecek, içimizde hoş duygular uyandıracak eylemleri, yerleri, tatları, kişileri bulmak önemlidir. Motivasyonun kendiliğinden gelmesini beklemek yerine küçük adımlarla ilerleyerek, seni motive edecek düşünceleri, eylemleri keşfedebilirsin. Motivasyonunu korumana yardımcı olacak cümleleri ise ancak sen bulabilirsin, çünkü bu cümleler hepimiz için farklı kelimelerden oluşur!
O hâlde şimdi kendi motivasyon cümlelerini bulmaya ne dersin? Bugünden başlayarak hangi düşüncelerin sana iyi geldiğini keşfetmek için bir defter tutmaya başlamak iyi bir fikir olabilir. Zorlandığın anlarda, bu defteri açıp duymaya ihtiyaç duyduğun her şeyi kendi kendine söyleyerek motivasyonunu yeniden bulabilirsin!