Çocuklarda Empati: Neden Önemlidir, Nasıl Geliştirilir?

Empati kelimesi günlük hayatta sık sık karşımıza çıkan bir kavram. Çoğu kavram gibi empatinin temelleri de çocuklukta atılıyor. Peki, empati becerisi gelişkin çocuklar yetiştirmek için nelere dikkat etmek gerekir? Bu makalede empati eksikliğinin sonuçlarından empati sahibi çocuklar yetiştirmek için dikkat edilmesi gerekenlere dek pek çok önemli konuda ipuçları seni bekliyor...
çocuklar

Günlük hayatta ne kadar sık duyuyoruz empati kelimesini, değil mi? “Ya senin başına gelseydi?”, “Ya sen öyle hissetseydin ne yapardın?” gibi farklı sorularla empatiden söz ediyoruz aslında… “Kendini başkasının yerine koy.” Evet, bu kalıplaşmış cümleyi herkes ezbere biliyor fakat bu kendini başkasının yerine koyma durumu tam olarak ne ifade ediyor acaba? 

Duygularla olan ilişkimiz doğar doğmaz başlıyor. Kedilerle başlıyor örneğin ya da evdeki bitkilerle. “Yapma yavrum, canı acır bitkinin, kopararak değil, cici diyerek seveceğiz…” gibi cümleleri hepimiz ailemizden duymuşuzdur. Yaşamın ilk yıllarından itibaren empatinin tohumları atılıyor içimize. 

Araştırmalara göre çocuklar doğuştan gelen bir empati kapasitesine sahip olmalarının yanı sıra empatiyi çevrelerinden de öğrenebiliyorlar. Empati becerileri belli bir oranda gelişmiş olan çocuklar bireysel farklılıkların, duyguların, olayların farkındadırlar. 

Empati sahibi olmak öğrenilebilir ve geliştirilebilir bir beceridir. Ancak bu becerinin gelişmesi için zamana ve deneyime ihtiyaç vardır. Çocukta empati duygusunu geliştirebilmek için sosyal ortamlarda vakit geçirmek ve çocuğun buradaki ihtiyaçlarına duyarlı olmak önemlidir. Bu aşamada çocuğu yakından tanımak büyük bir rol oynar. Neleri sever, nelerden rahatsız olur, neler onu heyecanlandırır? Bunları bilmek ve önemsemek bu yolda atılması gereken ilk adım. 

Empati eksikliği neye yol açar?

Empati becerisinin eksik olması ya da bu beceriden yoksun olunması durumunda bireyselleşme ve benmerkezcilikle karşılaşıyoruz. Çocuklukta oyun alanlarında yaşanan problemler yetişkinlikte kişinin özel, sosyal ve iş hayatında da devam ediyor. Dengeli bir empati duygusu, bireyin kendisiyle ilgili karar alırken başkalarına zarar vermemesini, anlayışlı olmasını, çevreyi gözeterek ilerlemesini, onaylanma kaygısına girmemesini destekler. Bu duygu, çocukların okul hayatında zorbalığa eğilim duymasını engellerken, yetişkin olduklarında takım olarak çalışma becerisinin gelişmesine; mutlu, kendinden taviz vermeyen, sınırlarını koruyabilen bireyler olmalarına yardımcı olur. 

Empati becerisinin iyi düzeyde olması hâlinde elde edilen kazanımlar nelerdir?

Duygusal zekânın önemli bileşenlerinden biri olan empati becerisine sahip kişiler olayları farkındalıkla irdeleyerek dünya sorunlarıyla, kendi çatışmalarıyla neden-sonuç ilişkisi bağlamında nasıl başa çıkabileceklerini öngörebilirler. Özellikle okul, kurs gibi ortak sosyal alanlarında empati becerisi gelişkin çocuklar arkadaşlarına daha fazla yardımcı olurlar ve zorbalık yapma olasılıkları daha azdır. Bu durum yetişkinlikte iş hayatında da kendini gösterir. 

Empati becerisi sayesinde çocuklar olumlu duyguları ve olayları takdir etmeyi, onaylamayı ve paylaşmayı da öğreniyorlar. Olaylara, duygulara, hayata farklı bir pencereden bakmak bireye çeşitlilik katarken onun yaratıcılığını da artırıyor. Ayrıca başkalarına yardım etmek, şefkat duygusunun gelişimini destekliyor. Bu duygularla büyüyen çocuklar çevreye, doğaya daha saygılı bireyler oluyor; sosyal sorumluluk projelerinde, gönüllü işlerde çalışmaya daha fazla eğilim gösteriyorlar. 

çocuklar

Araştırmalara göre müzik eğitimi alan çocukların empati becerisinin daha gelişkin olduğu gözlemlenmiş. Buradan yola çıkarak, ilgi ve yeteneklerine göre desteklendiklerinde çocukların empati becerisinin arttığını söylemek mümkün.

Empati becerisinin gelişebilmesi için bakım verenler ne yapabilir?

  • Çocuklar henüz konuşamıyorken dahi duygularını davranışlarıyla ifade edebilirler. Ne istiyorlarsa doğrudan onu ifade ederler. Yetişkinlerden de aynı şekilde net bir yanıt isterler. Bu nedenle çocuk büyürken rol yapmadan onun isteklerine cevap verebilirsin.
  • Çocukların doğdukları andan itibaren özel hakları, sınırları olduğunu bilerek çocuğuna saygı göstermelisin.
  • Yaşanan durumlarda gerçekçi ve doğal tutumlar sergilemelisin. Örneğin, böceklerden korkuyorsan kendi duygularını söylemelisin. Çocuk, yaşı kaç olursa olsun, yapmacık ve doğru olmayan bir durumu hemen anlayacaktır ve bu davranışı benimseyebilir. 
  • Çevreye, doğaya, hayvanlara saygı duyarak model oluşturmalısın. 
  • 2 yaşındaki bir çocuğun olayları algılayışı ile 6 yaşındaki bir çocuğun algılayışı farklı olacağından yaşını ve olgunluğunu göz önünde bulundurarak olayları basitleştirmelisin.
  • “Sen” dili ile “Ben” dili arasındaki farkı çocuğa öğretmek ve evde bu dil üzerinden iletişim kurmak çok önemli çünkü ev sosyal ortamı temsil ediyor. Evde öğrenilen davranış sosyal ortama da aynen yansıyacaktır. Bu dile bir örnek verelim… “Odanı yine toplamamışsın.” demek yerine “Odanı toplamamışsın ve bu durum bende hayal kırıklığına uğrattı.” diyebilirsin. 
  • Ebeveynlerin en çok özen göstermesi gereken konulardan biri de dinleme becerisi. Çocuğunu eleştiriden ve yargılamadan uzak bir şekilde dinlediğinde o da kendini güvende hissedecektir. 
  • Bakım veren kişinin empatiyi öğretmek kadar uygulamakla da yükümlü olduğu unutulmamalı. Çocuğunun anlattıklarını dinlerken olaylara onun gözünden bakman çok önemli. Anlatacaklarını tahmin etmeye kalkışmadan, soru sorarak onu tam anlamıyla anlamayı denemelisin.
  • Empatiyi aile içinde yaşatmak kadar çeşitli kaynaklardan destek almak da çok işe yarar. Örneğin, kitap okurken kahramanlarla ilgili yorum yapmak, yaşadıkları hakkında konuşmak, hangi duyguları hissettiklerini tahmin etmek ya da dinlediği hikâyelerdeki kahramanın yerinde olsa ne yapacağını sormak çok işe yarar.
  • Dışarıda gezerken çocuğunla farkındalık geliştirici aktiviteler yapabilir, sohbet edebilirsin. “Ne yapılsa insanlar yere çöp atmayı bırakır?” gibi sohbet konuları açabilirsin.
  • Hayvan besleyen çocukların daha çok empati becerisine sahip olduğu düşünülürse sokak hayvanlarına yardımcı olmak da güzel bir tercih olabilir.
  • Kardeş ya da arkadaş kavgalarında taraf tutmak ya da suçluyu aramak yerine, duygularını paylaşmalarını sağlamak en iyi yoldur.
  • Sadece iyi hissettiren duyguların değil, zorlayıcı duyguların da kabul görmesi kıymetlidir. Zorlu duyguların kabul edilmediği bir ortamda büyüyen çocuklar kendilerini anlamakta ve ifade etmekte zorlanırlar, öz farkındalıkları yeterince gelişmez. Bu sebeple duyguları isimlendirerek kendi duygusal dünyalarını organize etmelerine yardımcı olmak çok önemlidir. 
  • Kart ya da rol oyunları empati becerisini güçlendirir. Oyuncak bebekleri konuşturmak, kartlarda yazan duygularla ilgili drama çalışmaları yapmak çocuğun yaşayacağı sorunlara çözümler üretmesine yardımcı olacaktır.
  • Çocuğun sosyal farkındalık geliştirmesine yardımcı olacak oyunlar bulabilirsin. Örneğin görme engellileri anlayabilmek için gözlerini kapatıp yönergeleri takip etmesini isteyebilir, sonra ne hissettiğini sorup günlük yaşam akışında ne yaparsak görme engellilerin hayatlarını kolaylaştırabileceğimizi sorabilirsin. 
  • Karşımızdakinin mimiklerini okuyabilmek de anlamak, anlaşılmak için önemlidir. Ayna oyunu ile birbirinizin mimiklerini taklit edip tahmin etmeye çalışabilirsiniz. 

Empati hakkında konuşabilmek için birkaç soru 

  • Empati olmasa dünya nasıl bir yer olurdu?
  • Sen hiç empati kurdun mu? Nasıl hissettin?
  • Seninle daha önce hiç empati kuruldu mu?
  • Sence hangi meslekler, hangi oyunlar için empati becerisi gerekir?
  • Şu anda istediğin bir şeyi yapamasaydın nasıl hissederdin? 
  • Okulunda özellikle saygı duyduğun biri var mı? Neden o arkadaşına saygı duyuyorsun?
  • Sence empati becerisi en gelişkin hayvan, oyuncak, bitki nedir?

Çeviri: Damla Saydam Çizme

Leave a Reply